Koronavirüs ile ilgili genel bir toparlama yapmak istiyorum. Eleştirilerinize açığım. Devlete sözler;
- G.kore ve israil örneğinde olduğu gibi salgın uygulaması(aplikasyon) çıkarılmalı bunu 184 hattı ile entegre etmeliyiz. Ortak aklın yardımı için verileri şeffaf bir şekilde toplumla paylaşmalıyız. Ayrıca uygulama enfekte bireylerin takibi, yapay zeka destekli soru cevap, yalan haber ile mücadelede kullanılabilir. E-nabız gibi başarılı bir sağlık uygulaması yapan bakanlık hızlıca bunu geliştirebilir.
- Asemptomatik taşıyıcılık, test negatifliği(3 gün sonra tekrarlılık gereği) nedeni ile test baskısı anlamsız. Okuma önerisi;https://www.nature.com/articles/d41586-020-00822-x Kimlere test yapacağımız meselesi önemli. Kime tedavi vereceksek ona test yapmalı, kime koruyucu hekimlik yapacaksak ona test yapmalıyız. Covid artık pandemi, hastalık yayıldı. Herkesin önermek gösterdiği G.Kore ile şartlarımız aynı değil. Yaygın testleme yerine şüphenilen olgulara test yapmamız, kıt kaynaklarımızı akıllıca kullanmamız gerekir.
- Sokağa çıkma yasağı son çare olmalı. Bunun başımıza gelmemesi için ciddi, hızlı, akıllıca kollektif reaksiyon göstermemiz gerek. Dünyaya ortak bir model oluşturacak yeterli kalifiye elemanımız var. Testlerimizi toplu halde çalışanlar ve kritik çalışanlar için harcamalıyız. İş sağlığı ve güvenliği hekimleri ve personelleri hızlıca eğitip sahaya çıkarmalı, iş yerlerine sıkı kurallar getirmeli ve denetlemeliyiz. Toplu taşımayı yasaklamak yerine otobüse/servise binecek kişi sayısı limitleri belirlenmeli. Cezalar sert ve caydırıcı olmalı. Aktif iş yerlerinin personeli kendini güvende hisseder, çalışanlar üzerinde hastalık yayılımını engellersek hem ekonomiyi hem sağlığımızı kurtarabiliriz. Sağlık çalışanlarına ve kapalı alanda çalışanlara, insan ile teması çok olanlara maske, yüz koruma, dezenfektan teminini hızlandırmalıyız. İş yeri hekimleri koronavirüs belirtisi düşünülen çalışanlardan hızlıca test yapabilir. Test pozitifler hak kaybı yaşamaksızın izole edilmeli, kişilerin şikayetlerini saklamayacağı bir düzende yürütülmesi toplum sağlığı için hayati.
- Ekonomik olarak ülkemiz ve dünyayı zor günler bekliyor. Gelen krizin hem finansal(2008’den beri beklenen her 10 yılda bir gelen balonlaşma krizi) hem sağlık hem de reel ekonomik ayakları mevcut. Ülkemiz zaten ekonomik olarak maalesef kırılgan bir pozisyonda. Yöneticileri zor kararlar bekliyor. Eğer bireyler kurallara uyarsa gelen ilk salgın dalgasının boyu kısalır. Ölümler az olur. Ekonominin çarkını çevirmeye başlarız. Devletler arasında çarkı ilk çevirmeye başlayan önde olacak, lütfen tedbirlere uyalım sokağa çıkma yasağı gelmesin. Salgından dolayı çalışamayanlar için evrensel temel gelir pilot uygulaması başlatılmalı.
- Her hasta yatarak tedavi edilmeli mi sorusunun yanıtı net değil. Ben https://catalyst.nejm.org/doi/full/10.1056/CAT.20.0080 yayında belirtildiği gibi evde bakıma ağırlık verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ateş ve zaatüre saptanmayan hastada, hekim hastanın gerekli izolasyonu yapamayacağını, algı ve özbakım kapasitesinin düşük olduğunu düşünüyorsa hastaneye yatırılarak izleneyebilir.Ev izlemi yapılan hastalar hastane doktoruna/hemşiresine bağlanarak kötüleşme olur ise yatağı ve hastanesi belli olmalı, hastaya verilecek güvende önemli. Evde izlenen hastalar uygulama ile konum bilgisi paylaşabilirler. sağlık ekipleri(satürasyon ve semptom takibi), belediyeler(kişisel ihtiyaçlar), kolluk kuvvetleri(karantinanın denetlenmesi) düzenli ziyaretler geliştirmeli. İyileşen hastalar hızlıca işgücüne katılmalı. Evde bakım için cdc kriterleri;
- Hasta evde bakılabilecek kadar stabilse
- Evde uygun bakım verici mevcutsa
- Hastanın konaklayacağı ayrı oda varsa
- Bakım verici eldiven, maske gibi koruyucu önlemleri ulaşabilir, hasta kişisel hijyeni uygulayabilecekse
- Evde 65 yaş üstü, kronik hastalığı olan birey yoksa
Bireylere sözler;
Koronavirüs gençleri de öldürüyor.Hastalık ilk çıktığı zaman herkes yaşlıları öldürüyormuş klişesine odaklandı. Evet yaşlılarda daha ölümcül seyrediyor ama gençler de ölüyor. İtalya’da yoğun bakımda tedavi gören her 10 kişiden 1’i 40 yaş altı. Bu büyük oran. Bence birkaç sebebi var:
- Virüs yükü; Sağlık çalışanlarını ölümlerinin nedeni bu. Sürekli virüs ile karşılaşmak, tek seferde çokça virüse maruz kalmak ölüme neden olabiliyor. Sağlık çalışanlarının, kalabalık yerde çalışanların, kötü havalandırılma koşullarında çalışanların koruyucu ekipmanlara hızla ulaşması çok hayati. Korunma tedbirlerine acilen hizmet içi eğitim vererek ulaştırmak gerekiyor. https://covid19.saglik.gov.tr/depo/rehberler/COVID_TABLE_HSGM.pdf
- Sigara; koronavirüsün temel ölüm sebebi zaatüre. Sigara ve hava kirliliği zaatürenin şiddetini arttırıyor. Lütfen ama lütfen kişisel hijyene dikkat edin, sigaraya ara verin içen akrabanız arkadaşınız varsa söyleyin. En azından salgın geçinceye kadar sigaraya ara versinler. Kimse kendine güvenmesin. Arkanızda sevdikleriniz kalacak, bizleri üzmeyin. Sigaraya ara verin
- Mümkünse evde kalın. Günde 15 dakika tek başınıza yürüyüş yapabilirsiniz. Kimseye temas etmemeniz kalabalığa girmemeniz önemli. Spor yapın, güneş alın ama aman insanlarda temas etmeyin. Herkes çıkarsa kalabalık olur. Sakinken çıkın.
- Evde kalın derken misafir almamanız çok önemli. Keyfi şeyleri 3 ay sınırlamamız lazım, hastalığın yayılımını azaltmamız çok önemli.
Tedbirlere uyarak yüzlerce kişinin hayatını kurtarabilirsiniz

Günlük hayat için önerilerim;
1) Eldiven kullanmayın. Eldivenler sadece kesin hastalara temasta tek seferlik kullanılmalı. Eldiveni temizleyemezsiniz, koronavirüs eldivende de yaşar, eldiven size yanlış temizlik hissi verir. Koronavirüslü yüzeye eldiven ile dokundunuz sonra eldivenli elinizi ağzınıza götürdünüz tebrikler hastasınız. O eldivenle pazarcılık yaptınız, tebrikler bir sürü insana koronavirüs bulaştırdınız. Ya eldiveni sık sık değiştireceksiniz ya da sık sık elleriniz yıkayacaksınız başka çare yok. Ellerinizi sık sık yıkayın, su/sabun ulaşılabilir değil ise kolonya veya dezenfektan ile temizleyin. Para elinize dedikten sonra mutlaka elinizi temizleyin. Mümkünse temassız kart veya mobil ödeme kullanın.
2) Maske kullanın. Ama her zaman ve herkes değil.
Virüs solunum yolu ile bulaşıyor.Havada 3 saat kalabiliyor. Ancak bu süre deneysel olarak saptanmış. Virüsü havaya sprey ile püskürtüldüğü zaman 3 saat kadar kalabiliyor. Havalanmayan, çok insanın girip çıktığı, güneş almayan yerelere dikkat.
Ben bu noktada japonların yaklaşımından yanayım. Kötü havalandırma olan yerlerde maske takmak lazım. Atölye, toplu taşıma, ofis, dükkan gibi kapalı alanlar sık havalandırılmıyorsa buralarda maske kullanılmalı. Açık havada yararsız
Maskeyi sayısı sınırlı; hem sürekli kullanıp atmak çevreye zarar verir. 70 derece 30 dakika maskeyi fırınlamak maske dezenfeksiyonu için yeterli. Ve ya kullanılan maskeler 4 gün ağzı açık mümkünse güneş alan torbada bekletildikten sonra tekrar kullanılabilir.

3) Tüm bulaşıcı hastalıklarda olduğu gibi Koronavirüste önemli olan konular var. Bağışıklık sisteminin düzgün çalışması için çiğ sebze ve meyve tüket,bol su iç, uyku süresini 8 saatin altına düşürme ,günlük 15-20 dakika egzersiz yap, sigara içiyorsan ara ver. Stresi azaltmak çok önemli. Sürekli sosyal medyayı takip etmek, televizyondan haberleri tartışma programlarını izlemek psikolojik sağlığınıza ciddi tahribatta bulunacaktır. Dizi, film, podcast, kitap, sevdiklerinizle görüntülü konuşmak, uzun zamandır haber almadıklarınız ile hasbihal etmek için harika zamanlar.
4) Bu salgından ne zaman kurtuluruz? Bu soruya net bir cevabımız yok. Kimi modellemeler nüfusun %60-80 virüs ile karşılaşacağını söylüyor. Korkutucu gibi görünse de aslında zaman lehimize işliyor. Hastalığın en son ülkemizde yayılması da bizim için bir şans.-Tedbirler de önemli ancak sadece tedbirler ülkemizde neden ABD ve Avrupadan geç yayıldığını açıklamıyor. – Tedavi konusunda dünyanın tecrübesi artıyor, virüsün yayılım hızını hastaları tedavi edebileceğimiz hızdan az tutabilirsek bu savaşı kazanabiliriz. Havaların ısınmasıyla virüs kaybolmayacak ama yayılım hızı azalacaktır. Salgının uzun sürebileceği düşüncesi, sokağa çıkma yasağına vurgu yapmaktansa işçilerin ve çalışanların sağlığı için gerekli tedbirleri almamızı önceletiyor. Hastalığın seyrine göre şehir, ilçe veya köy düzeyinde sokağa çıkma yasakları uygulanabilir. Tedbirler yetersiz kalacak, insanlar sıkışık düzende çalışacak, dünyaya öncü önlemler alamayacaksak insanların ölümlerini izlemektense, sokağa çıkma yasağını tercih ederim.
Umarın her bir birey, devletimiz üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirir ve en az hasar ile bu zor zamanlardan güneşli günlere uyanırız.